Nostaljik Eşyalar

Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar demiş atalarımız, sanırım şimdi eskiye duyulan ilgiyi görseler bu lafı etmezlerdi. Gün geçmiyor ki çevremize yeni bir eskici mağazası eklenmesin.

Ben de oldum bittim severim eski eşyaları, büyüklerimizin sıkılıp, değersiz bulup attığı hatta sattığı pek çok şey, artık evlerin en değerli objeleri haline geldi.

Ben de acırım acırım da en çok anneannemin ve annemin bakır sahanlarına, emaye kaplarına acırım. Hepsi atıldı gitti. Mesela annemin tarhana ıslattığı kadeh şeklinde ayaklı emaye bir tas vardı hiç unutmadığım ve emaye kapaklı bir kova içinde zeytinyağı saklanan.

İnsanlar eşyalar kadar değerli ve uzun ömürlü değil ne yazık ki. Kadıköy’de ki bu mekâna her girdiğimde böyle düşünürüm. Orada gördüğüm pek çok şey bana tanıdık gelir. Hepsinde biraz çocukluğumu bulurum. Tanıdık bir evde dolaşıyormuş gibi bir duygu oluşur. Sahibi olan Vedat Bey pek konuşmayı sevmese de, yaptığı işi sevdiği her halinden bellidir. Biraz fazla soru sorunca, git etrafa bak deyip arkasını dönüverir.

Dükkânın müdavimleri de çoktur. Onlar da ara ara dükkânı kontrole gelirler. Bunların aralarında, buradan satın aldıklarını başka muhitlerde ki mağazalarında daha da pahalıya satan antikacılar da vardır.

Yolu Kadıköy’e düşenler mutlaka uğrasın derim. Satın almasanız da bu dükkanda geçireceğiniz zaman emin olun nostaljik bir gezi olacaktır. Sevgi ve umutla kalın, eski değerlidir unutmayın.

Hobim Nostaljik Eşyalar

Caferağa mah. Moda cad. No:6/1 Moda /İSTANBUL

 

YORUM EKLE veya YORUM OKU

Page Cafe & Gallery

Uykuyu sevenlerden misiniz? Uyku uğruna ya sabahı yaşamayı kaçırıyorsanız? Ben uykuyu çok sevmeme rağmen, sabahın serinliğini, sakinliğini yaşamayı çok severim. Şöyle sessiz, sakin bir ortamda kahve içmek, bir iki satır bir şey okumak, etrafı seyretmek her zaman keyif ve huzur verir bana. Bu arada yapması en kolay ve masrafsız aktivitedir bu sabah keyfi.

Kitaplarla dost olan insan ve mekânları da çok severim. Ortada bırakılan bir iki kitap veya dergi, insanları okumaya teşvik eder. Okuyan insanın da, muhakeme gücü, hayal dünyası genişler. Hayata bir başka bakar.

Bu sefer ki mekânımız da işte böyle bir yer. Bir çeşit kitap kafe. Moda’nın göbeğinde, rafları kitaplarla dolu, sabah yürüyüşlerinde mola vermeye değecek güzellikte. Kahvenizi yudumlarken ya da kahvaltınızı ederken, seçtiğiniz bir kitabı, dergiyi okuyabilirsiniz. Okumaya başladığınızda, elinizden bırakamadınız mı, o halde o kitabı satın da alabilirsiniz. Hatta okuduğunuz kitapları o mekâna satabilirsiniz de.

Mekan sabah 10:00 ile akşam 23:00 arası açık. Viyana kahveleri ile tanınan Page Cafe & Gallery’nin en bilinen ve sevilen kahvesi brauner mış. Ben Türk kahvesi içtiğimden denemedim ancak, gelen misafirlerin ( müşterilere bu şekilde hitap ediyorlar) en çok tercih ettiği kahveymiş.

Kahvaltı deyince de öyle menemen, sucuklu yumurta yok, öyle bir beklentiyle gitmeyin sakın. Kruvasan eşliğinde reçel, nutella, jambon, kaşar, sıcak sandviçler, tost çeşitleri, simitli kahvaltı veya akdeniz kahvaltı tabağı ,page kahvaltı tabağı vs gibi seçenekler yanında geniş bir tatlı menüsü mevcut.

Yani sözün özü huzur, sakinlik, biraz okuyayım biraz oturayım bir mekan arıyorsanız ve Moda’daysanız doğru adres diyebilirim.

Giderseniz benim selamımı söylemeyi unutmayın.

Caferağa Mahallesi, Moda Caddesi, No 121, Kadıköy, İstanbul

 

YORUM EKLE veya YORUM OKU

Mitte Kadıköy

Bu öncelikle bir selamlama yazısıdır. Hayata, yazmaya ve doğal mecrasına geri dönüşü amaçlar. Umarım çok hayırlı, keyifli ve uzun soluklu olur.

Derginin ilk sayısı için Kadıköy’de bir mekân yazmak istedim. Kadıköy aşkım malum. Yolum Mitte ’ye düştü bir gün. Tamamen tesadüf. İyi ki de düşmüş. Yağmurlu bir İstanbul sabahında ruhuma iyi geldi. Kapıdan içeri girdiğimde, bir evin oturma odasına girmiş duygusu uyandı birden. Islak, sisli, puslu İstanbul sabahına inat yaparcasına, sıcak, sakin bir ortam. Soft bir aydınlatma, fonda hafif bir müzik.

Kendimi tamamen ortama bırakıp, kahvaltımı ederken, her köşede farklı bir güzellik keşfettim. Mitte Dükkân tabelası konulmuş bir köşede, satılık bez torbalar, tişörtler, eskilerin bildiği dikiş kutusu vs. Eski moda koltuklar, puflar, bavullar tam seyirlik bir görüntü oluşturulmuş.

Bu arada en ilginç olan şey, bu mekânda her şeyin satılık olması. Oturduğunuz tahta masayı veya sandalyeyi çok mu beğendiniz, satın alabiliyormuşsunuz. O nedenle dekorasyonu hep tek tek eşyalardan oluşuyor.

Mekan Pazartesi günü dışında diğer günler sabah 09:00 ile akşam 21:00 arası misafirlerini ağırlıyormuş. Menüleri kahvaltı ağırlıklı, uzun soluklu sohbetlerle şenlenen cinsten kahvaltılar için ideal fiyatlara sahip. Kahvaltının yanı sıra muhteşem bir banana bread ( muzlu cevizli ıslak kek) browni, erikli tart gibi kahve eşlikçileri de mevcut.

Gün içinde, sebze ağırlıklı bir günün menüsü de oluyormuş. Mekânın sahibi Duygu Hanım müdavimleri olduğunu, onlar için mütevazi ve sağlıklı bir şeyler yapmaya çalıştıklarını dile getirirken, çok beğendiğim ekşi mayalı ekmeklerinin günlük olarak Grandma’dan geldiğini de öğrenmiş oldum. Ekmekler, 550 gr ile 1050 gr ağırlıklarında olmak üzere, zeytinli, cevizli üzümlü, çavdar çeşitliliğinde.

Hep mekanların ruhu olduğunu savunurum. Çünkü buna gerçekten çok inanırım. Mitte ‘nin de güzel ve sakin bir ruhu var. Yazın bahçesi mutlaka çok keyifli oluyordur ama ben içeriyi daha çok sevdim.

Kadıköy’e yolu düşenler, kendi kendinizle vakit geçirmek istediğinizde veya bir dostunuzla sohbet edip, bir şeyler yemek istediğinizde mutlaka ziyaret edin derim.

Sevgiyle kalın.

Osmanağa Mahallesi, İhlas Sokak, No 4/A, Kadıköy, İstanbul

YORUM EKLE

Bumerang - Yazarkafe